martes, 29 de septiembre de 2015

TURQUÍA: Bakanlar Kurulu kararına karşı basın açıklaması!



IMG_5409 



İstanbul: Rojava’da şehit düşen Birleşik Özgürlük Güçleri(BÖG) Komutanı Aziz Güler’in (Rasih Kurtuluş) cenazesinin Türkiye getirilmesinin Bakanlar Kurulu kararıyla engellenmesine karşı basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Öğrenci Gençlik Sendikası Genç-Sen’in çağrısıyla bir araya gelen aydın, sanatçı, öğrenci ve kurum DİSK’in Şişli’deki merkezinde basın açıklaması yaptı.
DİSK Genel Merkezi’nde yapılan basın toplantısına Genç-Sen üyeleri, Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü, ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, HDP İstanbul milletvekilleri Sezai Temelli, Beyza Üstün, Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya ve Levent Tüzel, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Suphi Nejat Ağırnaslı’nın (Paramaz Kızılbaş) annesi Nuran Ağırnaslı, Barış Bloku Eş Sözcüsü Gencay Gürsoy, Akın Birdal, sanatçılar Pınar Aydınlar, Mehmet Ekici, Tolga Sağ ve Suavi, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencileri, Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri, DİSK yöneticileri, , EHP, TÖP-G, SYKP ve Sol Açık taraftar grubu temsilcileri katıldı. Ayrıca Avrupa’da ETUC toplantısında olduğu için toplantıya katılamayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile Göztepe taraftar grubu da toplantıya mesaj gönderdi.
“Aziz Güler’in naşı doğup büyüdüğü topraklara defnedilmelidir” pankartının kullanıldığı basın açıklaması, Avukat ve milletvekillerinin girişimleriyle yapılan incelemelerde, Güler’in naşının verilmemesine gerekçe gösterilen bir Bakanlar Kurulu kararına ilişkin yazı ve karar olmadığı aktarılarak, bugün tekrar Urfa Valiliği ve Suruç Kaymakamlığı’na başvuru yapıldığı, belirtildi. Ayrıca yapılan görüşmede, Kaymakam’ın “Elimden birşey gelmiyor, Ankara’nın talimat vermesi gerekiyor” dediği ifade edildi. Cenazelerin sınırda bekletilmesinin tamamen siyasi bir karar olduğuna dikkat çekilerek, tutumun hukuka uymadığı gibi ne savaşa ne de insani ahlaka uyduğu dile getirildi. Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e de başvurulacağı, sınıra gidileceği ve her türlü mücadele yöntemiyle cenazenin getirilmesinde kararlı olunduğu açıklandı.
Basın toplantısında ilk olarak Şafak Aktaş, Genç-Sen adına açıklamayı okudu. Aziz Güler’in gençlik sendikasını kurucularından olduğu, uzun süre yönetiminde yer aldığı belirtilerek, uzun yıllar gençlik safları içerinde mücadele yürüttüğüne vurgu yapıldı. IŞİD’e militan yetiştiren, TIR’larla silah taşıyan ve her türlü lojistik destek sağlayan AKP’nin Aziz’in naşından duyduğu korkuya işaret edilerek “Cenazeye saygı duymayan AKP, bu toprakların kültürünü, değerlerini de hiçe saymaktadır. Yani bu topraklara saygı duymuyor. Aziz Güler’in ailesinin, ailemizin dediği gibi ‘Hiçbir yasa, karar, yönetmelik insanlık değerlerinin üzerinde olamaz.’ Ailenin, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının tüm girişimlerine rağmen cenazemizi vermeyen AKP iktidarına şunu söylüyoruz; AZİZ GÜLER’i İSTİYORUZ! Ve almak için elimizden geleni yapacağız.”
Aziz’in kuzeni Burak Güler de ailenin gönderdiği mektubu okudu. Mektupta, “Hiçbir yasa, karar, yönetmelik insanlık değerlerinin üstünde olamaz. Acımızı yaşamamıza izin verin. Acımıza saygılı davranın. Tarifi imkansız acımızı kısmen azaltmak için oğlumuzu bize verin” çağrısı yer aldı. “Oğlumuzu, evladımızı, canımızı istiyoruz!” diyen aile “Aziz, bu toprakların çocuğu. Bu topraklarda doğdu, büyüdü, okudu, çalıştı, yoksul insanlar için mücadele etti. Şimdi O’nu kaybettik. O’nun ruhu ve bedeni ancak doğup büyüdüğü bu topraklarda, çok sevdiği halkının ve arkadaşlarının yanında huzura kavuşacak. Aziz’imizi yaşarken hiç yalnız bırakmadığımız gibi kaybettikten sonra da yalnız bırakmayacağız. Bunun için oğlumuzun- kardeşimin naşını istiyoruz.”
Aziz kime karşı mücadele ediyordu?
Ardından HDP İstanbul Milletvekili Filizkerestecioğlu söz alaral ailesine, arkadaşları ve dostlarına başsağlığı dileklerini iletti. “Aziz kime karşı mücadele ediyordu?”diye sorusuna Kerestecioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aziz, tüm dünya tarafından lanetlenen IŞİD denilen örgüte karşı mücadele ediyordu. Şimdi, ABD askerlerini buraya sokacağınıza, İncirlik Üssü’ün açacağınıza siz neden orada mücadele eden bu gençlere saygı duymuyorsunuz diye sormak istiyorum hükümet olmayan hükümete, bu tezkereye onay verenlere.”
“Bugünün bir yüz karası”
Söz alan HDP Milletvekili Hüda Kaya ise şunları söyledi: “Bir canımızın daha acısıyla bir araya geldik. Öyle bir ülkeye dönüştük ki, bu iktidara yıllardır ‘çocukları öldürme, can alma, kan dökme’ dedik, barış olsun istedik. Ama öyle bir noktaya geldik ki, mezarları yıkma, cenazelerimiz ver deme durumuna geldik. Bu, bugünün bir yüz karası, bir utancı. Bu ülkenin de utancı. Ama ne olursa olsun Aziz gibi gençlerimizi ait oldukları topraklara getirecek. Canlarımıza, bu ülkenin geleceğine, onuruna ve barışına hep birlikte sahip çıkacağız.”
ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Aziz Güler şahsında, Rojava şehitlerinin anısı önünde eğildiğini belirtti. Rojava’da yaşanan devrimin, burjuvazinin tam da “devrimler çağı kapandı” dediği bir anda yaşandığını söyleyen Ulusoy, dünyanın dört bir yanından giden devrimcilerin, sosyalistlerin inşada yer aldığını söyledi.
ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, böyle bir toplantıyı yapmalarına neden olanların utanması gerektiğini söyledi, “AKP’yi insanlığa çağırıyoruz” dedi.
Güler’in Yıldız Teknik Üniversitesi’nden hocaları adına hazırlanan açıklamayı okuyan İstem Akça, Güler’in cenazesinin ailesine verilmemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olduğunu söyledi. Güler, şu çağrıyı yaptı: “Yetkili ve ilgili tüm yöneticileri, bu ülkenin bir yurttaşı olan öğrencimiz Aziz Güler’in sol arzusuna saygı göstermeye ve ailesinin acılarını katlayacak uygulamalardan derhal vazgeçmeye davet ediyoruz.”
Rojava’da şehit düşen MLKP savaşısı Suhpi Nejat Ağırnaslı’nın annesi Nuran Ağırnaslı, Aziz Güler’le Kobane’ye gittiklerinde tanıştıklarını bekleterek bir anısını anlattı. Ağırnaslı devamında “Devlet, devletliğini yapıyor. Ama mezarlarımızı bombalayarak, cenazelerimizi vermeyerek sinir uçlarımızla oynuyor. Bu çok tehlikeli” dedi.

“Yeter artık ellerini çek üzerimizden.”
 
IMG 5412Gezi direnişi sırasında polis tarafından öldürülen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, aynı acıyı yaşayan biri olarak, herkese taziye dileklerini iletti. Elvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: “Hırsızlık yapan, katil olan kişidir Aziz’in cenazesini vermeyen. Bakanlar Kurulu kararı falan yok. Onlar kardeşlik için oraya gitti, senin yarattığın savaşı durdurmak için gitti. Yeter artık ellerini çek üzerimizden.”
Yarım asırdır bu ülkenin siyasi geçmişine tanıklık ettiğini kaydeden Barış Bloku Eş Sözcüsü Gencay Gürsoy, darbe dönemlerinde bile, insanlık onurunun, değerlerinin çiğnendiği bir döneme tanık olmadığına işaret etti. Gürsoy, “Hiç bir değer taşımayan Saray ahlakı ile karşı karşıyayız. Herşey değişebilir ama memlekete yayılmış bu ahlaksızlığı nasıl onaracağız, endişelim. Elimizde tek kalan dayanışma, Kürt halkıyla dayanışma, direnme gücü, Gezi ruhunun hala ayakta olması. Tek dayanacağımız şeyler de bunlar.”
Sanatçı Suavi: “Gülmek en çok da bize yakışır” bir şarkı sözünde demiştim, Aziz’i görünce ne kadar doğru söylediğimi görüyorum. Bir insana gülmek bu kadar yakışır. Bugün 10 yaşındaki Elif’in, Berkin’in elinden Paramaz ve Aziz çoktan tuttular bile.
Ölümlerini ideolojileriyle benzetiyorum, sınırları çoktan aşan mücadelesi gibi gülüşü de gelmiştir. Bu geciktirme bizi Aziz’le buluşturmaya engel olamayacak, bu buluşma gerçekleşecek. Oradaki çocuklar kaymakamlık iznine bağlı buzdolaplarında bekletilen cenazelerle, Aziz’in cenaze acısında bir aynılık görüyorum. Ona çok matem yükseltmek değil, Aziz alkışları hak ediyor. Tercihini bundan yana kurmuş yoldaşımız, bütün engellere rağmen bu topraklara gelecek! Lütfen verin” demenin, onların tebessümünün Aziz’in tebessümünün örseleyecegini düşünüyorum. Buna değmezler. Mutlaka alacağız!”
Pınar Aydınlar ise tarihin kendi direnişçisini yarattığını söyleyerek, bedeli ne olursa olsun şehitlere sahip çıkacaklarını, Güler’in cenazesini alacaklarını kaydetti.
HTKP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan, TÖP-G Temsilcisi Oğuzhan Kayserilioğlu ile Halkevleri, Fransız Öğrenci Sendikası, EHP, FKF, YTÜ öğrencileri adına da birer konuşma yapılarak, Güler’in cenazesi için mücadele edileceği vurgulandı.
Toplantı, destek mesajları ile son bulurken Güler’in cenazesinin sınırdan geçirilmesi için avukatlar Çarşamba günü Anayasa Mahkemesine başvuracağı ve mecliste açıklama yapılacağının duyurusu yapıldı.
Bugün Mersin, İzmir Adana ve Ankara’da Aziz Gülerin cenazesinin verilmesi için basın toplantıları gerçekleştirildi.
Fuente ATIK



No hay comentarios: